Dünya Nehirler Konferansı 18.5.2013 tarihinde Doğa Derneği öncülüğünde İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Konferans etkinliği 20 Mayıs Diyarbakır, 21 Mayıs Hasankeyf’te devam edecek..
Brezilya, Arjantin, Avusturya, Irak, Kenya’da konuşmacıların katılacağı Dünya Nehirler Konferanda; Amazon’daki barajlar ve Brezilya yerlilerinin direnişleri, ülkemizdeki Nehirler ve barajlar konusu masaya yatırılacak.
Konferans programı ve başlıklar ve konuşmacılar şöyle:
Tarih : 18 Mayıs Cumartesi 2013; 09:00 – 17:00
Program:
08.30 Kayıt
09.00 Açılış
Engin Yılmaz, DOĞA Derneği Genel Müdürü
09.10 1. Oturum
Dr. Güven Eken, DOĞA Derneği Başkanı – ”Geleceğin Nehirleri ve Nehir Hareketinin Geleceği”
Megaron Txucarramae, Kayapo Kabilesi Şefi (Brezilya) – “Amazon’daki Barajların Etkileri ve Brezilya Yerlilerinin Direnişi”
Mayalu Txucarramae, Kayapo Kabilesi (Brezilya) – “Kayapolar ve Şingu Havzasındaki Nehirlerle İlişkileri”
Dr. Azzam Alwash, Nature Iraq (Irak Doğa Derneği) Başkanı – “Su: Gerilim için Değil Dayanışma için Bir Araç”
11.00 Ara
11.30 2. Oturum
Jason Rainey, International Rivers (Dünya Nehirler Örgütü) Genel Müdürü – “Dünyadaki Baraj Patlaması ve Gezegenimizdeki Nehirler Üzerindeki Etkisi”
Ulrich Eichelmann, RIVERWATCH (Avusturya) -”Barajlar: Kurtuluş mu, Tehdit mi¿ İklim, Biyolojik Çeşitlilik ve İnsan Hakları Açısından Barajlar”
12.30 Öğle Arası
14.00 3. Oturum
Christian Poirier, Amazon Watch Brezilya Kampanya Koordinatörü – ”Brezilya’nın Amazon’da planladığı HES’ler ve Belo Monte Barajı”
Dr. Akgün İlhan, Su Hakkı Kampanyası Koordinatörü – ”Su Hakkı: İnsanların Haklarından Nehirlerin Haklarına”
15.00 Ara
15.30 4. Oturum
Dicle Tuba Kılıç, DOĞA Derneği Hasankeyf Kampanya Koordinatörü – “Bir ’Temiz Enerji’ Projesi olarak Ilısu Barajı: Doğal, Sosyal ve Kültürel Yıkım”
Moira Millan, Mapuçi Halkı Lideri (Arjantin) – “Mapuçi Halkının Kimliği ve Kültürü Açısından Nehirlerin Önemi”
Joshua Angelei, Turkana Gölü Kardeşliği (Kenya) -“Çevresel Yönetimden Faydalanmak için Yerel Bilgi ve Bilimi Kullanarak, Turkana Gölü Havası’nda Sürdürülebilir Çevresel Adalet için Halklarla İşbirliği”
17.00 Kapanış
&Konferansta simultane çeviri yapılacaktır
Yer : Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
Konuşmacılar:
Şef Megaron Txucarramae
Şef Megaron son 30 yılı aşkın süredir Brezilya’nın en önemli yerli kabile liderlerinden biridir. Savaşçı bir aileden gelmiş ve ait olduğu Mebengonkre Kayapo halkının arasında doğup büyümüştür. Gençliğinde, yerli bir lider olmayı, yerliler ve ‘beyaz insanların dünyası’ arasında aracı olmayı öğrendiği Yukarı Şingu Nehri yerlileri ve ünlü antropolog Orlando Villas Boas ile yaşadı. 1985’te Şingu Yerli Kabiller Parkı’nın başına geçen ilk yerli kişi oldu ve bu görevi 1989’a kadar devam ettirdi. 1995’te, Colider şehrindeki FUNAI adlı Brezilya yerli ajansının bölgesel yöneticisi seçildi ve 2011’e kadar bu görevi sürdürdü. Yıllar içinde önderlik deneyimi Megaron’a yöneticilik deneyimi kazandırdı, siyasi ve diplomatik alanda bilgilenmesini sağladı. 2012’de, efsanevi Kayapo şefi Raoni Metukture, yeğeni Megaron’u kabilenin yeni önderi ilan etti. Megaron, Brezilya yerlilerinin giderek küreselleşen dünyadaki sağlık, toprak ve hakları için direnişini temsil ediyor. Son yıllarda, Megaron kültürel köklerini ve kendi halkının direnişiyle bağlantısını kaybetmeden, devlet başkanları ve krallarla görüşerek dünyayı gezdi.
Mayalu Kokometi Waura Txucarramae
Mayalu, Mebengokre e Kamirra Waura etnik gruplarından olan Megaron Txucarramae’nin kızıdır. Mayalu babası Şingu Yerli Kabileler Park’ının başkanı iken doğdu. Babası FUNAI adlı Brezilya yerli ajansının bölgesel ofisini yönetmek üzere görevlendirildiğinde, sekiz yaşındayken Mato Grosso eyaletinin kuzeyindeki Colider’e taşındı. 2005 yılında, Brezilya’daki FUNAI ofisi tarafından teşvik edilen, yerli kabilelerin eğitilmesini amaçlayan programın yardımcı koordinatörü olarak profesyonel yaşamına adım attı. Bir yandan da Mebengokre halkını savunan FUNAI IPREN-RE programını destekledi. 2009’da, Mayalu, Kuzey Mato Grosso’nun yerli okullarının eğitim koordinatörü olarak çalıştı. Yerli öğretmenlerin eğitimi, özel eğitim malzemelerinin üretiminin desteklenmesi, yerli öğretmenler için pedagojik ve kültürlerinin korunması ve iyileştirilmesi için araştırma desteği sağlamak görevlerinin arasında yer alıyor. 2012’de, Mebengokre gençliğinin yerli kültürünü güçlendirmek ve teşvik etmek amacıyla Mebengokre Nyre Hareket’ini kurdu. 2012’de ayrıca, Mebengokre, Tapayuna, Juruna, Apiaka, Munduruku, Trumai, Panara ve Kayabi etnik gruplarının yerli önderlerinden oluşan bir grup ile birlikte, yerli halkların doğayı savunması adına güçlerini bir araya getirdikleri Rio+ 20 Konferansı ve Halk Zirvesi’ne katıldı.
Moira Millan
Moira Millan 1992’den bu yana Mapuche’lerin hakları ve doğa koruma için mücadele eden bir eylemcidir. Amerika’nın keşfinin 500. yılında kardeşiyle beraber kurduğu 11th of October (11 Ekim) adlı organizasyonun on yıl boyunca önderliğini yaptı ve Güney Arjantin Patagonyası’nın Mapuche topluluklarını korumak için çalıştı. 1999’da Pillán Mahuiza adlı Mapuche topluluğuyla yaşamak ve bölgedeki madenciliğe karşı mücadele etmek üzere dağlara yerleşti ve “Patagonya’nın Satılışı”na karşı ilk protesto eylemini Buenos Aires’te yaklaşık 30.000 kişinin katılımıyla düzenledi. 2005’te Mora Millán topluluğunun yaşadığı Carrenleufú Havzası’nı besleyen Corcovado Nehri’nde 6 barajın inşa edileceği duyuruldu. Burada topluluğunun sesi olmayı üstlendi: yaşadıkları yer 70 metre suyun altında kalacak ve 60.000 hektar toprak kaybolacaktı. Birçok kavgadan ve kendisine ve ailesine açılan davalardan sonra projeyi durdurmayı başardılar, ancak bölge bugün yeniden barajların tehdidi altında. 2010’da politik baskılar nedeniyle Patagonya’yı terk etmek ve kızlarıyla Buenos Aires’e yerleşmek zorunda kaldı. Sonrasında yerel yönetim tarafından yollanan silahlı bir tahrikçi tarafından beş dakika içinde ili terk etmesi için tehdit edildi. Taşındığı Buenos Aires’te İnsan Hakları ve Çevre İçin Mapuche Birliği’ni (OMDHUMA) kurdu. 2011’de Patagonya’ya dönerek 2012’de MLT adlı doğayla uyum içinde çalışma için mücadele kuruluşunu kurdu ve halen önderliğini yapıyor. Geçtiğimiz sene sinema sanatçısı Floerencia Copley’le Arjantinli yerli kadınların hayatını konu alan ilk filmini yaptı ve şu anda ilk Arjantinli yerli kadın yürüyüşünün organizasyonunun önderliğini yapıyor.
Dr. Azzam Alwash
Azzam, prestijli 2013 Goldman Çevre Ödülü sahibidir. Gençlik yıllarının çoğunu, Nassariya’da, Irak’ın güney Mezopotamya bataklıklarının etrafında geçirdi. Babası, bataklık arazilere erişim olanağını elde eden ilk sulama mühendislerinden birisiydi ve genç oğlunu, sulama konusundaki anlaşmazlıkları çözmek için gittiğinde sık sık yanında götürürdü. Dr. Alwash, 1978’de Irak’taki Baathist rejiminden kaçıp ABD’ye yerleştiğinde, bataklıklarda yaşayan su bedevileriyle ilgili anılarını da beraberinde götürdü. İnşaat mühendisliği lisans eğitimini ve jeoteknik mühendisliği doktora eğitimini tamamladıktan sonra 20 yıl boyunca güney Kaliforniya’da toprak ve çevre mühendisliği danışmanı olarak çalıştı. 1997’de, Irak’ın dış politikalarında aktif rol aldı ve Washington’daki Irak Vakfı’nın yönetim kuruluna katıldı. 2001 yılında yayınlanan, dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri olan Mezopotamya bataklıklarının yüzde 90’ının kurutulup yok edilmesini anlatan bir Birleşmiş Milletler raporunun yayınlanmasından sonra, Dr. Alwash, bataklıkları yeniden kazanma potansiyelini değerlendirmek için Yeniden Cennet Projesi’ni (Eden Again Project) hayata geçirdi. Bilimsel çalışmalar bataklıkların yeniden kazanılabileceği ve kazanılması gerektiği yönündeydi. 2003 Ağustos’unda, Dr. Alwash Kaliforniya’daki danışmanlık görevini bırakarak, Irak’ta bu projeyi yönetmeye başladı ve Irak Doğa Derneği’nin (Nature Iraq) tohumlarını attı. Halen Irak Doğa Derneği’nin başkanlığını yürütmektedir.
Jason Rainey
Jason Rainey Uluslararası Nehirler Kurumu’nun (International Rivers) başkanı. Dört ayrı kıtada ofisi olan kurum, nehirleri ve onlara bağlı yaşayan toplulukların haklarını koruma amaçlı çalışıyor. 2005-2011 yılları arasında Rainey, Kuzey Kaliforniya’daki Güney Yuba Nehri Vatandaşları Ittifakı (South Yuba River Citizens League) kuruluşunda başkanlık yaptı. Bu görevi sırasında, Yube Nehri’ni eski sağlığına kavuşturmak için bir halk hareketi başlattı, iki federal barajın faaliyetine son verilmesini sağladı, yaban somon göçlerini korudu, su ve sulak alan kalitesini artırdı ve yeni barajlara karşı savaştı. Görevi süresince, SYRCL’nin Wild & Scenic Film Festival’i, ülke çapında 100’den fazla ilgili kurumla büyük bir ağ oluşturarak Kuzey Amerika’nın en büyük ve en başarılı çevre film etkinliklerinden biri oldu. Deniz Koruma Gücü Oluşumu’nda (Marine Conservation Corps) 1999-2005 yılları arasında Program Yöneticisi olarak, dere rehabilitasyonu, kati atik geri dönüşümü ve gençlere meslek edindirme programı ile yaban hayatı izleme gibi projeleri yönetti. Kaliforniya Su Gücü Reformu Koalisyonu (California Hydropower Reform Coalition) kurul üyesi, Somonu Geri Getirme Kurulu’nun (Calling Back the Salmon Committee) kurucu üyesi olarak ve Somona Yardım (SalmonAid) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Aynı zamanda, Rusya, Zimbabve, Naikaragua ve Tayland gibi ülkeler dahil olmak üzere dünya çapındaki insan hakları ve çevre girişimleri için eğitimci, araştırmacı ve düzenleyici olarak çalıştı. Kaliforniya Üniversitesi’nin Kültür, Ekoloji ve Sürdürülebilir Topluluklar programından yüksek lisans diplomasini aldı, Indiana Üniversitesi’ndeki Kamu ve Çevre İşleri fakültesinde okudu ve Kaliforniya’da bulunan Claremont McKenna College’da Uluslararası İktisadi Gelişim konusuna odaklanarak Tarih ve Devlet bölümünde eğitimini tamamladı.
Christian Poirer
Christian, Amazon Watch Brezilya ekibinin 2009’dan beri kıdemli üyelerinden biri. Amazon Watch’ın, Brezilya Amazonları’nda yapılması planlanan Belo Monte barajını durdurmayı amaçlayan yüksek profilli kampanyasını yürüttü. Brezilya’nın elektrik ihtiyacının, baraj yerine enerji verimliliğinden ve temiz yenilenebilir enerjilerle elde edilmesi yönündeki girişimleri koordine ediyor. Poirer, 13 yıldan uzun süredir, çevre, tarım ve toplumsal adalet konularında uluslararası gelişim ve savunma amaçlı çalışıyor. Amazon Watch’a katılmadan önce, Brezilya’nın Topraksız İsçileri Hareketi’ne (Landless Workers Movement) destek oldu ve Bati Afrika’da kırsal gelişim ve küçük işletme projelerini yönetti.
Ulrich Eichelmann
Ulrich, Viyana’da yaşayan bir Alman ekolog ve 25 yıldır doğa korumacıdır. 2007 yılına kadar, 17 yıl boyunca nehirlerin korunması amacıyla WWF Avusturya için çalıştı. Dicle Nehri üzerinde yapılması planlanan Ilısu Barajı ve Tuna Nehri boyunca yapılması planlanan hidroelektrik santrallerinin yapılmasını engellemek için yürütülen kampanyalarda yer aldı. Sözüm ona yeşil enerjilerin sonuçları ve iklim değişikliği algısının kötüye kullanılması ile ilgili 2010 ve 2012 arasında çekilen Climate Crimes (İklim Suçları) isimli belgeselin yapımcılığını üstlendi. 2012’de, Viyana’da nehirlerin korunmasını amaçlayan bir topluluk olan River Watch’ı kurdu. Buna ek olarak, Almanya’nın Bremen şehrinde bulunan dünya çapında çalışan Manfred-Hermsen-Stiftung isimli çevre koruma vakfını kurdu.
Dr. Akgun İlhan
İsveç’in Lund Üniversitesi’nde Uluslararası Çevre Bilimi yüksek lisans diplomasini aldıktan sonra, Akgün, Barcelona’daki Autonomous Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nde Siyasi Ekoloji dalında doktorasını tamamladı. Doktora tezi Sürdürülebilirliğe Geçişte Toplumsal Hareketler: Türkiye ve İspanya’daki Su Yönetiminde Kimlik, Sosyal Öğrenme ve Güç (Social Movements in Sustainability Transitions: Identity, Social Learning & Power in the Spanish and Water Domains) konusuna odaklandı. Paris’teki UNESCO’nun su bölümünde Michael Bonelli süpervizörlüğünde staj yaparken, nehir havzası yönetimine halkın katılımıyla ilgili uluslararası bir araştırma yürüttü. 2005 ve 2008 yılları arasında, Joan David Tabara’nın süpervizörlüğü altında, Avrupa Birliği’nden alınan fonla yürütülen, Bütünleşik Sürdürülebilirlik Değerlendirme Yöntem ve Araçları (Methods and Tools for Integrated Sustainability Assessment- MATISSE) projesinde araştırma görevlisi olarak çalıştı. Yeni Bir Su Politikasına Doğru: Türkiye’de Su Yönetimi, Alternatifler
ve Öneriler (2011) kitabini yazdı. Ilısu Barajı’ndan etkilenecek yerli insanların haklarını savunan bir sosyal platform olan Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’ni temsil etti. İstanbul’dan yürütülen Su Hakkı kampanyasının koordinatörlüğünü yapıyor.
Dr. Güven Eken
1996 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) üyesi olarak geçirdiği üniversite yıllarında Ege Kuş Gözlem Topluluğu’nu kurdu. Tıp doktoru olmasına rağmen yaşamını doğaya vakfetmeye karar verdi ve ekoloji alanında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde başladığı doktorasına Wageningen Üniversitesi’inde (Hollanda) devam etti. Aynı yıllarda Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nda (BirdLife International) Küresel Ekolojik Ağlar Koordinatörü olarak görev yaptı. Eken’in doktora çalışması kapsamında geliştirdiği ”Önemli Doğa Alanları” yaklaşımı kısa sürede dünyada geniş kabul gördü ve korunması gereken doğal alanların belirlenmesinde bilimsel bir standart haline geldi. Güven Eken, 2001’den bu yana Türkiye’nin en saygın dergilerinden Atlas’ın Doğa Editörüğü’nü yürütüyor. Doğa Derneği’ne pek çok ünlünün ve fikir önderinin destek vermesinde önemli katkıları olan Eken, son yıllarda Hasankeyf başta olmak üzere baraj karşıtı kampanyalardaki aktivist duruşu ile dikkat çekti. Güven Eken, doğa konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle Mayıs 2011’de CNN Türk tarafından Türkiye’nin ”Fark Yaratanlar”ından biri seçildi. Doğayla ilgili iki kitabı ve 200’ü aşkın yazılı yayını bulunan Eken, halen Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Eken şu anda doğa hakkı ve doğanın kodları adlı iki teorik çalışmanın hazırlıklarını sürdürüyor.
Dicle Tuba Kılıç
Dicle Tuba Kılıç, 2000 yılında ODTÜ Fizik bölümünü, 2002 yılında yine fizik bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Aynı yıl GAP Biyo-çeşitlilik Araştırma projesinde Dicle Nehri boyunca yürütülen kuş araştırmasında yer aldı. 2003 yılında ise fizikte başladığı doktora çalışmalarını bırakıp Doğa Derneği’nde çalışmaya başladı. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi ve Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları kitaplarının editörleri arasında yer aldı. Güzelliğinden etkilendiği Dicle Nehri’nin ismini de alan Tuba, Doğa Derneği’nin Nehirler Programını koordine ediyor.
2013-05-17
Haber Arşivi
Turizm Haberleri
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)